Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’dan alınan kan örnekleri, Üsküdar Üniversitesi Transgenik Hücre Teknolojileri ve Epigenetik Uygulama ve Araştırma Merkezi (TRGENMER) laboratuvarına ulaştı.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunda yer alan 13 bilimsel araştırmasından biri olan MESSAGE (Microgravity Associated Genetics) Deneyi kapsamında Gezeravcı’nın yer çekimsiz ortamda, uzayda alınan kan örnekleri laboratuvara teslim edildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Üsküdar Üniversitesi TRGENMER Müdürü ve MESSAGE Deneyi Proje Yöneticisi Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, kan örneklerinin yetkililer tarafından eksi 80 derecede stabil olabilecek standartlarda teslim edildiğini aktararak, şu ifadeleri kullandı:
“Ardından kan örnekleri TRGENMER laboratuvarımız içerisindeki eksi 80 dolabına kaldırıldı. MESSAGE ekibi olarak alınan kan örneklerini laboratuvar ortamında geliştirmiş olduğumuz akustik levitasyon cihazında ve kontrol amaçlı olarak 2D kültüründe CRISPR/Cas sistemi ile aday genlerin knock out edilmesi ve ardından immün profilinin belirlenmesi, anti-kanser etkinliğinin gözlemlenmesi, T lenfositlerin proliferasyonunun incelenmesi ve son olarak sitokin salınım profillerinin karşılaştırılmasını yaparak deneylerimizi gerçekleştireceğiz.”
“Reaksiyonları keşfetmeyi hedefliyoruz”
Taştan, deney sonuçlarını henüz net olarak söyleyemeyeceklerini kaydederek, “Kanların geldiği gün itibarıyla deneylere başlayarak, en kısa süre de makaleler yayınlayarak, yeni gen keşiflerinde bulunarak, yer çekimsiz ortam koşullarının hücrelere verdiği reaksiyonları keşfetmeyi hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamada verilen bilgiye göre, Taştan’a deneyde, Büşra Tekirdağlı, Özge Demir, Ebru Çam, Fatmanur Erkek, Berranur Sert ve Gamze Gülden destek oldu.
Ekip deneyle, “Türk Astronotun Genetik Profilinin Analizi ve Mikro Yerçekimi Ortamı Sağlayan Akustik Levitasyon Cihazında Anti-Kanser, Proliferasyon ve İmmunojenik Etkileri”ni araştıracak.
Yerçekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genlerin tespit edilmesi ve uzay görevlerinde, bağışıklık hücrelerinden hangilerinin yer çekimi tarafından direkt olarak etkileneceği, CRISPR gen mühendisliği yöntemleriyle incelenecek.