19 Mart operasyonunun 100’üncü günü: Sermaye kaçıyor, kaynak yok, faizin ateşi yüksek

“`html

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilçe belediye başkanları, İBB bürokratları ve çeşitli iş insanlarına karşı 19 Mart’ta başlattığı siyasal ve yargısal operasyonların üzerinden 100 gün geçti. Ancak, bu operasyonların ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri hala sürüyor.

İddianamesi henüz hazırlanmamış olan bu soruşturmalar, geride kalan bu süre zarfında ekonominin tüm sektörlerinde şok edici bir etki yaratmış durumda. Döviz ve menkul kıymet piyasalarındaki dalgalanmalar, iç ve dış sermaye akışlarının yavaşlaması, bütçe açığı ile hazine borçlanma maliyetlerinde belirgin bir artış gibi birçok ekonomik gösterge olumsuz yönde gelişti.

MB REZERVLERİNDE 60 MİLYAR DOLARLIK KAYIP

Operasyonların ardından, Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinde yaklaşık 60 milyar dolarlık bir kayıp yaşandı. Türkiye’nin risk priminin (CDS) yükselmesiyle birlikte, iç ve dış piyasalardan borçlanma maliyetleri arttı. Borçlanma faiz oranları da önemli ölçüde yükseldi.

ŞİMŞEK VE KARAHAN’DAN İMALAR

Döviz Rezervlerindeki Düşüş, Sıcak Para ve Yatırım Sermayesinin Yurt Dışına Kaçışını Hızlandırdı

ANKA’dan Zülfikar Doğan‘ın aktardığına göre, operasyonların başlayıp, kurların olağanüstü yükseldiği dönemde Merkez Bankası, döviz rezervlerinden yalnızca üç günde 15 milyar dolarlık satış gerçekleştirdi. Ardından, nisan ve mayıs aylarında yapılan döviz müdahaleleriyle birlikte Merkez Bankası’nın rezervleri, iki yıl aradan sonra yeniden eksi seviyelere geriledi. Mayıs itibarıyla rezerv kayıpları 59,8 milyar dolara ulaştı.

Nisan ayında yaşanan tek aylık rezerv kaybı 24,9 milyar dolar olan Merkez Bankası, döviz mevduat hesaplarına karşılık oranlarını artırarak, temmuz ayı sonuna kadar ihracatçıların yurt dışındaki döviz kazançlarının yüzde 35’ine el koyma kararlarını peş peşe aldı. Operasyonlar sonrası mart ve nisan aylarına ait iki aylık rezerv kaybı 40 milyar dolara ulaştı ve erimenin mayıs ayında da devam etmesi, cari açıkta artışa neden oldu.

Merkez Bankası’nın Ödemeler Dengesi Bilançosu verilerine göre, yerli ve yabancı sıcak para akışlarının yanı sıra yerli ve yabancı doğrudan yatırım sermayesi çıkışları da hız kazandı. 19 Mart sonrasında, mart ayında 6,5 milyar dolar olan yurtiçi yerleşik yerli yatırım sermayesi çıkışı, nisanda 7,9 milyar dolara yükseldi. İki ay içinde, döviz mevduatı transferleri ve menkul kıymet satışları ile yurtiçi yerleşiklerin yurt dışına çıkardığı toplam tutar 14,7 milyar dolara ulaştı.

Yabancı yatırımcıların da yurt dışına çıkışlarının hızlandığını gösteren Merkez Bankası verilerine göre; nisan ayında yabancı portföy yatırımcıları 10,9 milyar dolarlık varlıklarını boşaltarak yurt dışına taşıdı. Bu rakam, 1991’den bu yana kaydedilen en büyük aylık yabancı yatırım çıkışı oldu.

Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi, mayıs ayının sonundan itibaren yeniden döviz alımlarına yönelerek rezervlerini güçlendirmeye çalışıyor.

RİSK PUANINDA ARTIŞ, HAZİNEYİ BORÇLANMA FAİZİ YÜKSELDİ

19 Mart operasyonları öncesi uluslararası piyasalardaki risk puanı (CDS) 250 seviyelerine kadar düşerken, operasyonlar sonrasında bu rakam 380’e kadar yükseldi. 100. gün itibarıyla CDS puanı 301 seviyelerine geriledi. Risk puanında yaşanan artışa paralel olarak hazine, haftalık borçlanma ihalelerinde TL bazlı tahvil ve bonoların faizlerini artırmak zorunda kaldı. Hem borçlanma ihtiyacının artması hem de iç borçlanma ihalelerinde daha yüksek faize mecbur kalan hazine, borçlanma maliyetlerini 19 Mart öncesine göre 10 puan kadar artırdı. En son gerçekleştirilen 2 milyar dolarlık 5 yıl vadeli tahvil ihracında ödenen dolar faizi yüzde 7,4 oldu.

FAİZ İNDİRMELERİ YERİNİ YÜKSEK FAİZ POLİTİKASINA BIRAKTI

19 Mart operasyonlarının ekonomide yarattığı sarsıntıyı toparlamak amacıyla, ekonomi yönetimi, aralık ayında başlattığı faiz indirimleri ile üç ayda politika faizini yüzde 50’den yüzde 42,5’a indirmişti. Ancak, operasyonlar sonrası 20 Mart’ta yapılan Olağanüstü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında kısa vadeli borç verme faizi yüzde 49’a yükseltilerek, haftalık repo ihaleleri durduruldu. Nisan PPK toplantısında ise politika faizi yüzde 42,5’tan yüzde 46’ya, gecelik faiz ise yüzde 49 seviyesinde sabit bırakıldı.

Son üç aydır faiz indirimlerine ara verilmişken, TL mevduat faizi yüzde 55’e, bireysel ihtiyaç ve ticari kredi faizleri ise yüzde 60-70 aralığına yükselmiştir. Faizlerin yeniden artması, krediye erişim ve finansman maliyetleri üzerinde baskı oluşturmuş, bu durum ekonomide durgunluk ve daralma riskini artırmıştır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, kapanan şirket sayısı yüzde 39,5 artarak rekor seviyeye ulaşmış, iflas ve konkordato sayıları da yüzde 100’ü aşarak 2024 yılının tamamındaki iflas sayısını geride bırakmıştır.

19 Mart öncesinde 1,5 yıldan bu yana 36 TL olan dolar kuru, 41 TL’ye, euro kuru ise 39 TL’den 44 TL’ye yükseldi. Merkez Bankası’nın döviz piyasalarına yaptığı milyarlarca dolarlık müdahalelerle kurlar kontrol altına alınmaya çalışılsa da güncel veriler, doların 39,88, euro’nun 46,78 ve sterlinin 54,75 seviyelerinde seyrettiğini gösteriyor. Döviz müdahalelerine ve TL mevduatlarına yüksek faiz oranlarına rağmen, 19 Mart’tan bu yana TL’nin değer kaybı dolarda yüzde 6, euroda ise yüzde 7,5’i buldu.

İŞ DÜNYASINDA ENDİŞE VE KARAMSARLIK, GÜVEN ENDİKSLERİNDE BÜYÜK DÜŞÜŞLER

Operasyonlar kapsamında gözaltına alınan ya da tutuklanan bazı iş insanları, ‘etkin pişmanlıktan’ yararlanmak amacıyla ifadelerinde değişiklik yaparken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ve ailesinin mal varlıkları da dahil olmak üzere 20’den fazla iş insanına ve şirketine el konuldu. Operasyona dahil olan bazı şirketlere devlet tarafından kayyum atandı. 19 Mart operasyonları sonucu ortaya çıkan ekonomik çalkantının etkisiyle, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası verileri, güven endekslerinde keskin düşüşler kaydedildi.

Özellikle ticari kredi faizlerinin yüzde 70 seviyesine ulaşması, ihracatçının dövizine el konulması ve belirsizliklerin artması, henüz soruşturma aşamasında olmasına rağmen çok sayıda şirkete ve varlığa el konulması iş dünyasında kaygı ve karamsarlık yarattı. Gelecek 3-12 aylık beklentilerdeki bozulma, resmi endekslerde de kendini göstermeye başladı.

Merkez Bankası’nın son Piyasa Katılımcıları Anketi (PİKA) sonuçları, hanehalkı enflasyon beklentisinde bir gerileme gösterirken, yine de yüzde 53 seviyesinde yüksek bir enflasyon beklentisi ortaya çıkmıştır. Tüketici, hanehalkı, reel sektör ile imalat ve inşaat sektörleri güven endekslerinde son üç aydan bu yana kesintisiz bir güven kaybı yaşandığını gözler önüne seriyor.

Yatırım ve üretim isteğinin dibe vurduğu, istihdamın ve kapasite kullanımının düştüğünü gösteren resmi verilere ek olarak, 19 Mart operasyonlarının 100’üncü gününde, döviz, TL ve menkul kıymet piyasalarında yaşanan trilyonlara varan ekonomik kayıpların yanı sıra, kamuoyunun bu operasyonları inandırıcı bulmaması, söz konusu ekonomik faturalandırmanın daha da ağırlaşacağını gösteriyor.

“`

Related Posts

Pakistan’da enflasyon düşüş trendinde

Pakistan’da uzun süredir yüksek seyreden enflasyon, Haziran ayında belirgin bir rahatlama yaşadı. Mayıs ayındaki %3,5 seviyesinden %3,2’ye inen yıllık enflasyon, özellikle gıda ve alkolsüz içecekler, giyim ve ayakkabı ile alkollü içecekler ve tütün …

Euro Bölgesi imalat sanayi PMI haziranda yükseldi

Euro Bölgesi’nde imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) haziran ayında 49,5 puana yükseldi.

Citi’den altın tahmini: 2 bin 500’e kadar düşecek

ABD merkezli yatırım bankası Citi, küresel piyasalarda yaşanan gelişmeleri değerlendirerek altın fiyatlarına yönelik yeni tahminlerini paylaştı. Banka, yaz aylarında altın fiyatlarının yatay seyretmesini beklerken, 2026 yılının ikinci yarısında ons …

Hizmet üretici fiyatları mayısta arttı

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE), mayıs ayı rakamları açıklandı. Buna göre aylık bazda yüzde 2,37, yıllık bazda yüzde 38,16 artış gösterdi.

Turizmin hiç durmadığı kent: Manavgat

Ülkemizin toplam turizm gelirinin yüzde 10’undan fazlasını tek başına kazandıran Manavgat, 12 ay boyunca turizmin cazibe merkezi olacak.

ETSO Meclis’i yoğun gündemle bir araya geldi

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) 2025 yılı Haziran ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Gökhan Yılmaz başkanlığında ETSO Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıda, ETSO …